Dijital yayıncılığın giderek yaygınlaştığı günümüzde, dijital içerik üreticilerinin yıllardır gündeme getirdiği telif hakkı sorununda önemli bir eşik aşılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, Dijital Telif Yasası üzerine yürüttüğü kapsamlı çalışmalarda sona yaklaştı.
Uzun süredir hazırlıkları süren taslak metin tamamlanırken, şimdi gözler kamu kurumları arasında yapılacak kritik toplantıya çevrildi. Toplantının ardından teklifin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulması bekleniyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, “Dijital telif sorunu en geç haziran ayında çözüme kavuşacak,” sözleriyle yasanın kısa sürede hayata geçeceğini belirtti.
Dijital Mecralar Komisyonu’nun da öncelikli gündeminde yer alan yasa taslağı, Meclis tatile girmeden önce yasalaştırılmak üzere planlandı. Böylece dijital yayıncılar, içeriklerinin izinsiz kullanıldığı arama motorları, video servisleri ve sosyal medya platformlarından telif hakkı talep edebilecek yasal zemine kavuşacak.
Bu yeni düzenlemeyle birlikte, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda dijital çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde önemli değişiklikler yapılması hedefleniyor. Dijital yayıncıların uzun süredir dile getirdiği “platformlardan hak alma” talebi, ilk kez bu kadar somut ve yasal bir karşılık bulmaya hazırlanıyor.
Yasa, yalnızca içerik üreticilerinin haklarını korumayı değil, aynı zamanda dijital ekonomi içinde emek-sermaye dengesini gözeten, sürdürülebilir ve adil bir yayıncılık ekosistemi kurulmasını da amaçlıyor.
Düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde, Türkiye’de dijital içerik üreticilerinin telif hakları konusunda ilk kez bu denli kapsamlı bir yasal güvenceye kavuşması sağlanmış olacak. Haziran ayında yasalaşması beklenen Dijital Telif düzenlemesi, yayıncılar için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
DİJİTAL YAYINCILIK NEDİR?
Dijital yayıncılık yalnızca geleneksel medya kuruluşlarının internet üzerinden sürdürdüğü faaliyetleri değil, aynı zamanda haber siteleri, bağımsız içerik üreticileri, blog yazarları, dijital dergiler ve sosyal medya platformlarında özgün içerik üreten bireyleri de kapsıyor. Genişleyen bu dijital yayıncılık ekosisteminde, içeriklerin çoğu zaman izinsiz biçimde paylaşılması ya da yeniden kullanılması, telif hakkı ihlallerine yol açıyor. Hazırlanan yeni yasal düzenleme ise hem büyük medya kuruluşlarının hem de bağımsız dijital yayıncıların emeğini koruyacak biçimde kapsamlı bir çerçeve sunmayı amaçlıyor.
Kaynak: Startup Gazetesi köşe yazarı Zuhal Sönmezer
